Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anneme özlem...
Bundan beş, altı yıl önceydi… Bu zamanlardı yine. Mayıs'ın ilk haftası geçmiş. Galatasaray’ım şampiyonluğa adım atmak üzereydi. Arkadaşlarla sözleştik, akşama Taksim'de şampiyonluk kutlamalarına katılacaktık... İşten eve geldim. Cumartesi akşamüzeri, koltuğa yaslandım... Televizyonda birbiri ardına sıralanmış kapitalizmin "anneler
160 syf.
7/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
ANNEMİZİN KIYMETİNİ BİLELİM Şermin Yaşar Hanım Efendi bu eserinde anneliği anlatır. Yeni anne olmaya başlayan kadınların yaşadığı zorlukları. Aslında bir bilgi kitabıdır. Kendinin nasıl bir annelik yaptığını da verdiği örnekler ile anlatır. Şimdi ben anne veya kadın olmadığım için empati yapamadım. Ama eseri okurken duygulandım. Annelerimiz bizim için neler yapıyor dedim.. Anneler günü gibi kapitalizmin saçma aletlerine kanmayın, ben kanmıyorum. Hayırlı evlat olun yeter. -Mekân, zaman, sıklık değişebilir. Oyuncular değişmez: Uyumayan Bebek-Uyuyamayan Anne-Horul Horul Uyuyan Baba. -Hiçbir zaman yumuşama. Disipline et. Kararlı olan kazanır. İlk zamanlar kustular, ağladılar, tükürdüler… Yılmadım. Şimdi ilaç zamanı diyorum, sıraya giriyorlar. Üzgünüm, hasta olmaları zaten anne için yeterince stresli, bir de ilaç işine gerilemeyiz.
Başlarım Şimdi Anneliğe
Başlarım Şimdi AnneliğeŞermin Yaşar · Elma - Akademi Artı · 20141,486 okunma
Reklam
264 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Okuyanların yorumlarını bekliyorum
Kitap çok güzel çok beğendim sonu biraz üzücü maryam ın evlenmesi de çok üzücüydü okumanız için tavsiye ettim bir kitap. Aslında çocuk kitabı gibi duruyor ama hiç öyle değil herkesin okuyabileceği bir kitap ve 1 günde bitçek bir kitaptı. Bu kitabı okuduğnuzda daha önce aklınıza hiç gelmeyen sorular sormaya başlarsınız kendinze. Ve ne kadra kötü olursanızda olun bu kitpa sizden daha kötü olanını gösterir. Ve sizi durumunuzda mutlu olursunuz. son sözüm... Kitap harika okuyun bence Okuyanlarin yorumunu bekliyorum🩵🩵
Yıldızlar Saçıldığında
Yıldızlar SaçıldığındaVictoria Jamieson · Genç Timaş · 2021472 okunma
174 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İki Köy Bir Şehir
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Berna Nalbantlar
Berna Nalbantlar
kaleminden
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir Şehir
kitabının yorumu ile geldim Mayıs ayının ilk kitabı ile giriş yapmış bulunuyorum. 2024 yılı basımlı 173 sayfalık gerçek olaylardan esinlenerek yazılmış bir roman. 𔘓Kimsenin çocukluğu uzun sürmezdi köy yerinde. Köy çocukları büyüklerin elinden gelen birçok şeyi büyümeden yapabilecek
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202418 okunma
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#büyükyalan İki tane çocuk üstelik kardeş ve ikizler. Savaşın en sert zamanında babaları savaşta anneleri de onları korumak için yıllardır arayıp sormadığı anneannelerine bırakmak üzere. Savaş yalan, savaş yıkım, savaş açlık, savaş zorba, tecavüz, işkence, perişanlık.... İkizler o kadar akıllı ki, hayatı deneysel olarak tatbik ederek tüm bu zoruluklara kendilerini alıştırmayı seçiyor. Ne aile, ne aidiyet, ne sevgi, ne güven, ne korunma olmadan hemde... Macar asıllı #AgotaKristof kendi deneyimlediği savaşı, esaret korkusunu, kaçma ve başka bir ülkede göçmen olma durumunu kitaba aktararak kısmen kendini de anlatmış gibi adeta... İkinci kitap #Kanıt ikizlerin isimleri ortaya çıkıyor Claus ve Lucas, dikkat ettiyseniz sadece haflerin yeri değişerek çocuklar gibi isimler de ikizleşiyor sanki Claus giderken Lucas ölen Anneannesinin evine ve bahçesine bakmak için geride kalıyor. Yani #kanıt Lucas'ın gözünden yazılıyor. Her iki kitapta da yaşananlar yalan mı yoksa gerçek mi gidip geliyorsunuz. Muhtemelen yazar da savaşın ortasında yaşamaya çalışan insanların bir gerçeği mi yoksa bir rüyayı mı yaşadıklarını sorguluyor olabilir. Gerçi savaşın insanlığa dair hangi gerçeği savunduğu da sorgulanması gereken bir durumdur. #üçüncüyalan bu kez Claus'un gözünden yaşananları ortaya koyar. Garip bir şekilde ilk iki kitabın kurgusunun kurmaca hatta kurmaca içinde kurmaca olduğunu okurken son kitap olan üçüncü yalan da bizleri muğlak bir hikayenin merkezine çeker. Yinede bu muglaklık içinde gerçeğe en yakın bilgiyi son kitaptan ediniriz. Hülasa, Agota Kristof'un bu şahane eserine ölmeden önce şahit olun isterim
Üçüncü Yalan
Üçüncü YalanAgota Kristof · Afa Yayınları · 199355 okunma
KONSER ADABI
Bu metni konsere gidip enerjisiyle sizin de enerjinizi sömüren kitleye yönelik yazıyorum. Konserin tanımından başlayayım: Fransızca concert “1. birlikte müzik çalma veya şarkı söyleme anlamına gelir. Konser türleri vardır. Açık hava, festival, senfonik vb. Bir de konserlerin amacı vardır. Yardım kampanyasından tutun eğitim, şehrin tanıtımı vb. Bir
Reklam
374 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Margaret Atwood’un kaleminden çıkmış olan “Damızlık Kızın Öyküsü” eseri okuduğum en güzel distopyalardan biriydi. Aslında eseri okurken çok sinirlensem de, emin olun merakınıza yenik düşüp ilerliyorsunuz. Amerika’da yaşanmış bazı olaylar sebebiyle ülkede radyasyon ve hastalıklardan dolayı doğurganlık büyük ölçüde azalıyor. Ülkede ise bazı yasaklar konmaya başlıyor. Neslin devamı için kadınları sadece cinsel bir obje olarak görüp, onların sürekli doğum yapmalarını istiyorlar. İşte bu kadınların, yüksek rütbeli komutanlara verilenine “Damızlık Kız” ismi veriliyor. Doğum yapmayan kadınlar ise farklı görevlere tahsis ediliyorlar. (Hizmetçilik vb. gibi) İşte sinirlendiğim noktalardan biri de burada başlıyor. Damızlık kızların doğurganlık dönemlerinde yanlarına verildikleri komutanlarla birlikteliğe hazırlanıyorlar ve komutanın eşi de bu esnada onların yanında bulunuyor. Bu damızlık kızlar o kadar hor görülüyor ki onların bir isimleri bile yok. Genelde yanlarındaki komutan kimse “onunki” adını alıyorlar. (Fredinki gibi) Çocuk doğuramayanlar ise ağır şartlar altında çalışmaya maruz bırakılıyorlar. Ben bunlara eziyet diyebiliyorum sadece ve bu eziyetin benzerlerini de yaşıyor olmak beni korkutmuyor değil. Ülkemizde yaşanan “kuma” olayları, çocuğu olmuyor diye boşanmayı tercih eden aileler… Az da olsa kadın-erkek olarak bu olaylara onay verenler de var ne yazık ki. Eserin devamında bir isyan bekliyordum ben; fakat olmadı. Belki de devam kitabında karşılayacaktır beni. Sabırsızlanıyorum okumak için. Sevgili okurlar kadınların köleleştirilmediği, tüm haklarının korunabildiği güzel günlere…
Damızlık Kızın Öyküsü
Damızlık Kızın ÖyküsüMargaret Atwood · Doğan Kitap · 201911bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Üniversite kütüphanesinde insan yirmi yaşında olsa da ilgisini çeken kapak tasarımıyla beni kendine çekti. İlk başta bu yaşta çocuk kitabı okuyorum diye kendimle şakalaşsam da beni bazı yerlerde çok güldüren bir kitap oldu. Çocuk beynini biraz daha anlamayı, onların nasıl düşündüğünü daha fazla inceleme isteğimi uyandırdı. Sonuna kadar güle güle gelsem de son kısımda beni biraz hüzüne boğmadı desem yalan olur. İnsanların yaşlandığını, ölümü herkesin tadacağını, o güzel anıları yaşarken farkında olmasak da ilerde çok hasret çektirdiğini yüzüme çarptı. Daha dün minik çocuklarken şu an olduğum durumu fark ettirdi, ileride ne olacağımı düşündürttü. Kaç yaşında olursanız olun, kitabın kapağında da yazdığı gibi "9-40 yaş 40'dan sonra yakın gözlüğü gerekebilir." Yakın gözlüğünüzü takıp, tüm kalıplardan soyutlanıp okuyun.
Dedemin Bakkalı
Dedemin BakkalıŞermin Yaşar · Taze Kitap · 20189,5bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitaba başladığımdan beri kaç arkadaşıma kitaptan pasajlar attım , iş arkadaşlarıma kaç kelimenin hikayesini anlattım, önsözündeki bilgileri kaç öğrencime okudum bilmiyorum. Çünkü BA-YIL-DIM… Ve böyle beni mest eden bir kitapla karşılaştığımda hep yaptığım gibi ağırdan almaya çalışmam beyhude bir çaba oldu . Çok sevdiğim biri ile son kez buluşmuş
Babil Kulesi Kitabı
Babil Kulesi KitabıMahir Ünsal Eriş · Kafka Yayınevi · 202380 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Merhaba Bugün sizlere Az Yayınlarından ve Ares Kitaptan Sadullah Efe kaleminden Kaderde Yolculuk kitabı ile geldim. “Bazı insanlar,doğdukları andan itibaren yaşamlarını gül bahçesinde sürdürürler.Onlar güller arasında dolaşırken,gülün nikini ellerine battigi anda güle küser,hayatı sevmez olurlar;bazı insanlar ise sürekli dikenler arasında
Kaderde Yolculuk
Kaderde YolculukSadullah Efe · Ares Kitap · 05 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
Çok değişik bir karakter ile tanışmaya hazır olun. Karşınızda Meissen fabrikası porselenlerini toplamaya çocuk yaşında karar vererek buna hayatını adamış birde ‘kurtarmak’ diye de koleksiyonunu adlandırmış Kaspar Joachim Utz, kısaca Utz. Daha kitabın ilk sayfalarında kendi planladığı cenazesinden karakterin ne kadar değişik olduğunun sinyallerini de zaten alıyorsunuz. Cenaze töreni ile başladığımız romanda geriye gidiyoruz ve önce Utz ile görüşüp bize koleksiyonu tanımaya fırsat tanıtan gazeteciyi tanıyoruz. İki odalı evinin kapılarını gazeteciye açan Utz nin porselen koleksiyonu dillere destan. Öyle ki dönemin rejimi koleksiyona el koymak isterken Utz; bırakın koleksiyonu bağışlamayı düşünmesini, İkinci Dünya Savaşı sonrası Pragı zaten koleksiyonundan ötürü terk edememiş. Tam da düşündüğünüz gibi Utz’ninki tam olarak koleksiyonuna tutsak bir hayat. Kafasına şehri terk etmeyi koyup yılda bir kere yurtdışına çıkma özgürlüğünü kullanarak gidiyor, fakat duramıyor ve dönüyor. Hatta koleksiyonuna yeni objeler alarak. Öylesine bir tutku… Kitabın sonunda bakın o koleksiyona neler oluyor. Utz nin çevresinden tanıdığınız birkaç kişi ile beraber kitabın sonunda yazar sevgili Bruce Chatwin bizi nasıl da şaşırtıyor. Kitap konusu itibariyle oldukça ilgi çekici olmasına rağmen anlatım dili bakımından bölümden bölüme anlatıcının değişmesiyle dikkatli bir okuma gerektiriyor. Son olarak şöyle bir düşündüm de gerçekten de eşyalarımızın bağımlısı mıyız? Hiç düşündünüz mü? Zamana yayarak bir sürü anıyla oluşturduğunuz koleksiyonunuzu siz elinizden bir kalemde çıkartıp atabilir miydiniz?
Utz
UtzBruce Chatwin · Can Yayınları · 202460 okunma
118 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar "Kitabımızda yaşadıkları ile ve söyledikleriyle bir nevi doğal fenomen haline gelmiş, balkabağı rumuzlu bir kişinin anlatıları ve tespitleri ele alınmaktadır" @elpisyayinlari ndan çıkan
zafer şahin
zafer şahin
imzalı #sonfenomenbükücü eseri ile geldim, yazarın kalemi oldukça sade ve anlaşılır, mizahi bir şekilde olaylara bakış açısını biz okuyucalara cömertçe dile getiriyor, satırları okurken Aziz Nesin tadı aldım #damdadelivar eseri bana ayrı keyif vermişti, günlük olaylara, insan ilişkilerine, ülke gündemini meşgul eden birkaç olaya üstü kapalı yerinde değinmesi arkadaşlarınızla sohbet havası veriyor, keyifle okuduğum bir eser oldu, bölümler halinde işlenen eserde en sevdiğim kısımlar; "öbürsüleştirme, kime çekmiş bu çocuk ve diline sahip çık". Tavsiye ederim Bu eseri okumama vesile olan
Tuğçen
Tuğçen
teşekkür ederim ~ "İnsanları olduğu gibi kabul edelim ve yaşlanmış büyüklerimize saygımızı ve ilgimizi eksik etmeyelim. Gençlik güzelse yaşlılık da kendine göre özel ve güzel bir dönem. Allah ömür verdikçe hepimizin varacağı bir evre neticede." ~ "Emin olun adalet herkese lazımdır. Gün gelir bir kral bile adalete ihtiyaç duyabilir. Peki adalet olmazsa ne olur? Hak hep güçlüden yana olur ve yeryüzünde hüküm süren bu düzen biçimine insanca yaşamak denilemez. İşte adalet bu kadar önemlidir." ~ "Nedir biz insan yapan şeyler, zamanla kendimize kattıklarımız mı yoksa içimizden attıklarımız mı?" ~
Son Fenomen Bükücü
Son Fenomen BükücüZafer Şahin · Elpis Yayınları · 202313 okunma
NUR RİSALELERİNDE İTİKADİ MESELELER
ÖLÜLERİN TASARRUFU "Özellikle, Allah adamı Hz. Abdülkadir, Gavs-ı A'zam, "ol" der "olur" dairesinin kutbu..."(1) "Hazret-i Mevlânâ (Halid-i Bağdadi) (K.S.) Hindistan'dan Tarik-ı Nakşîyi (Nakşi tarikatını) getirdiği vakit, Bağdat dairesi, Şah-ı Geylânî'nin (K.S.) ba'delmemat (ölümünden
Sayfa 477Kitabı okudu
nuri pakdil | âraf
|| konuşma sırası geldi mi bana anne ortadoğu çocuğu değil miyim anne düşünüyorum o halde savaşacağım anne damarlarım uzadı ak bir kımıltı kapladı petrol damarlarını ülkem boru
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.